Toplumda 5 kişiden birinde
görülen osteoporoz konusunda pek çok bilginin yanlış olduğunu belirten
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
Prof. Dr. Gülçin Gülşen, hastaları doğru tedavi konusunda uyararak şu
bilgileri verdi:
Sağlam kemiklerin temeli çocuklukta atılıyor
“Osteoporoz
tedavisinde, çok ve gereksiz ilaç kullanılıyor. Bu ilaçların yan
etkileri çok fazla. Önemli olan doğru zamanda başlanan uygun ve düzenli
tedavi. Yanlış ve düzensiz ilaç kullanımı tedaviyi başarısız kılıyor…
Çok ilaç kullanmanın altında yatan en büyük neden, kemik yapım ve yıkım
ölçülerinin değerlendirilmeden, rastgele başlanan ilaçlarla ilgilidir.
Tedaviden iyi sonuç alınması için kemik yapım ve yıkım dengesinin iyi
değerlendirilmesi gerekir. Vücutta kemik yapımı azalmışsa ve siz yapımı
artırıcı ilaç vermeden sadece yıkımı durdurmaya çalışırsanız tedavide
başarılı olamazsınız…
Öncelikle kemik dansitometrelerinin doğru değerlendirilmesi önemli.
Türkiye’de 2000 yılı öncesinde kemik ölçüm cihazlarının kalibrasyonu
Amerikan toplumuna göre ayarlanmıştı. 2000 yılında Türkiye
standartlarının belirlendiği çalışma sonrası, cihaz kalibrasyonları
Türk toplumuna göre değiştirildi ve osteoporoz değerlendirmelerindeki
hatalar ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Halen bazı kemik dansitometri
cihazlarında eski kalibrasyonlar kullanılabilmekte ve bu da osteoporoz
derecesini olduğundan daha fazla göstermekte. Bu nedenle osteoporoz
tedavisine karar vermeden önce dansitometri ölçümlerinin doğru
değerlendirildiğine dikkat etmek gerekir. Kemik ölçümü dışında, kan ve
idrarda kemik yapım ve yıkım oranlarını gösteren değerleri de göz önüne
almak gerekir. Tedavide doğru ilaç seçimi ve düzenli ilaç kullanımı çok
önemlidir…
Anne adayı doğru beslenmeli
Oteoporozun
sadece menopoz sonrası kadınlarda görüldüğü sanılıyor. Oysa masabaşı
işlerde çalışan, yeterli gün ışığı almayan, fast food beslenen,
hareketsiz olan bireylerde osteoporoz çok yaygın görülüyor. Erkeklerde
de oldukça sık rastlıyoruz. Bunun için erken yaşta önlemini almak
gerekiyor. Osteoporozla mücadele anne karnında başlamalı. Anne adayının
doğru beslenmesi, yeterli güneş ışığı alması ve düzenli egzersiz
yapması bebeğin kemik oluşumunda çok önemli. Osteoporozdan korunmada
sonraki adım ise; çocukluktan itibaren sağlıklı beslenme, düzenli
egzersiz ve düzgün duruş. Rafineri gıdalardan, kolalı içeceklerden uzak
kalmak, yeşil yapraklı sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı ve dengeli
beslenmek çok önemli.Kemiklerimiz sadece süt ve yoğurt ile gerekli
yoğunluğa erişemez, çünkü sadece kalsiyumdan oluşmuyor. Kemik yapısında
kalsiyum yanısıra kollojenler, magnezyum, fosfor, K, B, C vit , folik
asit, proteinler gibi yapıtaşları da önemli.
Kemik yapımı 20-25 yaşlarına kadar devam eder ve daha sonra yıkım
artmaya başlar. Önemli olan 20-25 yaşlarına kadar maksimum kemik
kitlesini sağlamaktır, sonra kaybınız kemiklerinizi daha az etkiler.
Menopoz sonrası, özellikle ilk 5 yılda kemik kayıp hızı artar, bu
süreçteki doğru tedavi önemlidir, daha sonra kayıp hızı yavaşlar.
Dolayısıyla osteoporoz tedavisinde bu yılları iyi değerlendirmek
gerekir.”