Fıstığım Benim :)))
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fıstığım Benim :)))

Resmin yok ama neyse :)
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Bak yine uyku yok gözümde Zifiriyim bir yerlerde Dur geri döndür beni sende Ölüm olsan götür benide.. İçtiğim şaraptı hayalin Yakar bir cigara biterim Dumanında yitip giderim İçime seni çekerim İçtiğim biraydı hayalin Yakar bir cigara biterim Dumanında yitip giderim İçime seni çekerim off Sensiz kötüyüm beterim Çıkmaz sokağın biriyim Öksüz kaldım yetimim ben.. Sönmüş ateşin külüyüm Zindan oldum hapisim ben.. Sensiz kötüyüm beterim Çıkmaz sokağın biriyim Öksüz kaldım yetimim ben.. Sönmüş ateşin külüyüm Zindan oldum hapisim ben.. İsmin dilimdeki bin keder Bak yine uyku yok gözümde Zifiriyim bir yerlerde Dur geri döndür beni sende Ölüm olsan götür benide.. İçtiğim şaraptı hayalin Yakar bir cigara biterim Dumanında yitip giderim İçime seni çekerim İçtiğim biraydı hayalin Yakar bir cigara biterim Dumanında yitip giderim İçime seni çekerim off Sensiz kötüyüm beterim Çıkmaz sokağın biriyim Öksüz kaldım yetimim ben.. Sönmüş ateşin külüyüm Zindan oldum hapisim ben..

 

 Glokom (göz Tansiyonu)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Koray35
Yönetici
Yönetici
Koray35


Mesaj Sayısı : 908
Kayıt tarihi : 07/09/09
Yaş : 34
Nerden : İzmir

Glokom (göz Tansiyonu) Empty
MesajKonu: Glokom (göz Tansiyonu)   Glokom (göz Tansiyonu) Icon_minitimeC.tesi Eyl. 26, 2009 6:28 am

GLOKOM (GÖZ TANSİYONU)

Glokom,
göz içi basıncından görme sinirinin zarar görmesi ile karakterize bir
hastalıktır. Görme sinirini oluşturan liflerin, basıncın etkisi ile
yavaş yavaş harap olmasına bağlı olarak görme alanı daralmaya başlar.
Zamanında teşhis ve tedavi yapılmadığı taktirde, sinir liflerindeki
hasarın geri dönüşsüz olması nedeniyle, görme alanının ileri derecede
kaybı ve hatta körlük kaçınılmazdır. Glokom önemli bir halk sağlığı
sorunu olup, gelişmiş ülkelerde, körlüğün ikinci en sık görülen
nedenidir. 35 yaş üzerindeki her 50 bireyden yaklaşık olarak birinde
glokom mevcuttur.


Glokom (göz Tansiyonu) Goztansiyonukorlugenede

İleri yaş glokomu ağrısızdır, sinsidir !
Glokomda
göz içi basıncı sıklıkla yavaş yavaş yükselip, görme sinirinde yavaş,
fakat ilerleyici bir harabiyet yapar. Bu özellikleri nedeniyle de, halk
arasında inanılanın aksine, ağrısız ve sessiz gidişli bir hastalıktır.
Yine bu özelliğinden dolayı hasta bireylerin çoğu, varolan glokomunun
farkında değildir. Hastalığın çok ileri evrelerinde ise, görme
alanındaki ileri derecede daralma, hasta tarafından hissedilebilir. Ya
da hastalığın son evresinde, bir gözün ışığı bile seçemediği farkedilir
ki, bu aşamada, artık tedavisi mümkün olmayan bir kayıp söz konusudur.


Glokomun
daha nadir görülen tipinde ise, ani olarak çok yüksek değerlere çıkan
göz içi basıncı, göz çevresinde ağrı, gözde kızarıklık, görmede
bulanıklaşma, ışıkların çevresinde halelerin görülmesi ve mide
bulantısı ile kusmalara neden olur.


Diabette glokom riski 3 kat artmıştır!

Glokom
normal toplumda %2 sıklıkla görülen bir hastalık olmakla birlikte, bazı
bireyler glokom gelişimi yönünden daha fazla risk altındadır.


v
Birinci dereceden akrabalarında glokom olanlar en fazla risk altında
olan gruptur, bu bireylerde glokom gelişme riski on kat daha fazladır.


v İkinci önemli risk faktörü diabettir. Diabetli hastalarda glokom riski, normal bireylere göre üç kat daha fazladır.

v İleri yaşta glokom sıklığını artırır, özellikle 65 yaş üzerinde glokom hastalığına daha sık rastlanır.

v
Ayrıca hipertansiyon, tıkayıcı damar hastalıkları, migreni olan
bireylerde ve yüksek miyop gözlerde de glokom riski artmıştır.


Glokom önlenebilir körlüklerin en başında gelir!

Hemen hemen hiç bulgu vermeyen bu hastalık, ancak, kontrol amacıyla göz muayenesi yapılan kişilerde erken tanınabilir.

Düzenli yapılan göz muayeneleri ile glokomun erken tanısı mümkündür!
Bu amaçla önerilen göz muayenesi aşağıdaki sıklıkla yapılmalıdır:

v Hiçbir risk taşımayan olgularda

o 35-40 yaş arasında bir kez

o 40-60 yaş arasında 2-3 yılda bir kez

o 60 yaştan sonra 1-2 yılda bir kez

v Risk grubundaki olgularda

o 35 yaştan sonra her yıl 1 kez



Ağrısız
ve sessiz gidişi nedeniyle bireylerin çoğu hastalığının farkında
değildir. Glokomun tespitinde düzenli aralıklarla yapılan göz
muayenelerinin önemi büyüktür


Yine
bu nedenlerden dolayı göz içi basıncının ölçümü, gözdibi bakısı ve
görme alanı incelemesi, göz muayenesinin önemli bir parçasını
oluşturmaktadır.




Her bireyin göziçi basıncı kendine özeldir!
Göziçi
basıncının normal aralığı, genelde 10-22 mm Hg olarak kabul edilir.
Ancak, glokom ile göziçi basıncı düzeyi arasında oldukça karmaşık bir
ilişki vardır.


v Bazı olgularda
22 mm Hg’dan yüksek göziçi basıncı, görme sinirine zarar vermez. Bu
olgular, yine de daha sonra gelişebilecek harabiyet yönünden takip
edilmelidir.


v Bazı olgularda
ise normal kabul edilen aralıktaki göziçi basıncı düzeyine rağmen,
görme siniri harabiyeti vardır. Bu tip olgulara Düşük Basınçlı Glokom
denmektedir. Yapılması gereken, göziçi basıncını mevcut düzeyinden daha
aşağılara çekmektir.




Göziçi basıncı gün içinde değişir!
Göziçi
basıncı günün belirli saatlerinde, kişinin ilaç kullanıp
kullanmamasıyla da ilgili olarak, önemli değişiklikler gösterir.
Sağlıklı kişilerde 5 mm Hg’a kadar olmasını beklediğimiz bu dalgalanma,
glokomlularda daha fazladır. Bu değişim, vücut tansiyonuyla ilişkili
değildir. Ancak, vücut tansiyonu sürekli yüksek seyreden olgular risk
grubunda olduklarını bilmeli, yılda 1 kez, yakınmaları olmasa da göz
doktoruna başvurmalıdır.




Erken tanı glokoma ait harabiyeti durdurabilir; ama geri döndüremez!
Glokom
tanısında geç kalınmadıktan sonra tedavisi mümkün olan bir hastalıktır.
Düzenli tedavi ve kontrollerle glokoma bağlı körlükler önlenebilir.
Günümüzde göz içi basıncını düşürmeye yönelik çok sayıda ilaç
alternatifi mevcuttur. Glokom tanısı konulduğunda, hastanın sistemik
hastalıkları da dikkate alınarak en uygun tedavi seçeneği belirlenir.


Bir
kez glokom tanısı konulan bireyin ömür boyu, verilen ilaçları düzenli
olarak kullanması ve takibi şarttır. Göz içi basıncını düşürmeye
yönelik bu damlaların, düzenli olarak, mümkün olduğunca günün önerilen
saatlarinde ve göze isabet edecek şekilde, göze değdirilmeden
damlatılması tedavinin başarısı yönünden çok önemlidir. Örneğin, günde
iki kez damlatılması önerilen göz tansiyonu damlası, sabahları 08.00’de
damlatılıyorsa, akşamları da 20.00’de damlatılmalı, gece yarısı veya
yatmadan önceye bırakılmamalıdır.


Glokom
tedavisi alan kişinin takibinde, ilaçla elde edilen göziçi basıncı
düzeyi, önem taşır. Bu nedenle, tedavi alan glokom hastaları, kontrol
muayenelerine geldiklerinde de tedavilerini aksatmamalı, muayene
günündeki damlalarını da, saatinde damlatmalıdır.


Tedavinin
başarılı olup olmadığı, hastalığın şiddetine göre değişen sıklıklarla
yapılacak kontroller ve görme alanı gibi ek incelemelerle yapılır.
Genel olarak ilaç tedavisi ile göz içi basıncını kontrol etmek
mümkündür; Ancak, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya iyi
uygulanamadığı durumlarda laser tedavisi ya da ameliyatlar ile de göz
içi basıncını düşürmek yoluna gidilebilir.


Özetle;
glokom önlenebilir körlük nedenlerinin başında gelir. Erken tanı, en
önemli tedavi şansını yaratır. Hiçbir yakınmanız olmasa dahi, göz
doktorunuza önerilen sıklıklarda başvurmanız, görmeye devam edebilmeniz
için şarttır.



Aydınlık ve güzel günler dileğiyle....

Op. Dr. E. Deniz Eğrilmez & Op. Dr. Sait Eğrilm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://birtanem.yetkinforum.com
 
Glokom (göz Tansiyonu)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Glokom Hastalığı İçin Göz Damlası Umudu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fıstığım Benim :))) :: GeNeL SaĞLıK :: GöZ HaSTaLıKLaRı-
Buraya geçin: